15 Ağustos 2011 Pazartesi

Uluslararası Muhasebe Standartlarını Düzenleyici Kurumlar


1 Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi
Uluslararası muhasebe standartlarını oluşturma tartışmaları 1960’larda başlamasına karşın, bir örgütsel yapı içerisinde standartların düzenlenmesi önerisi 1972 Sydney 10. Uluslararası Muhasebeciler Kongresi tarafından yapılmıştır.

1973 yılında, uluslararası düzeyde muhasebe alanında birliğin sağlanması ve çeşitli kuruluşların birbirleri ile uyumlaştırılarak ortaya çıkabilecek farklılıkların giderilmesi amacıyla, Avustralya, Kanada, Fransa, Almanya, Japonya, Meksika, Hollanda, İngiltere, İrlanda ve Amerika’nın muhasebe birimleri Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesini oluşturmuşlardır.[1]

Komitenin temel amacı, denetlenmiş hesapların ve finansal raporların sunulmasında dikkate alınması gerekli temel standartları belirleyip, bunları kamuya açık bir şekilde yayınlamak ve böylece bu hesapların dünya çapında kabul edilme ve dikkate alınma olanağını artırmaktır.[2]

IASC, kurulduğu 1973 yılından itibaren, Dünyada uygulanan ulusal muhasebe standartlarının, yüksek kaliteli ve küresel muhasebe standartlarına yakınlaştırılması yönünde çalışmalar yapmıştır. IASC, 1989 yılında, bir “Çerçeve Metin” (Framework) de yayınlamıştır. Finansal raporlamaya ilişkin temel kavramları açıklayan söz konusu metin, ulusal ve uluslararası standart koyucular ile finansal tablo hazırlayıcıları ve denetleyicileri tarafından bir rehber olarak kullanılmaktadır.[3]

Görevi, uluslararası muhasebe standartlarını (International Accounting Standards – IAS) belirlemek olan IASC yönetim kurulu, 13 farklı ülkeden ve çeşitli organizasyonlardan ikişer temsilci ve birer teknik danışmandan oluşmaktaydı. Kurulda, tartışmalara katılan fakat oy vermeyen Uluslararası Sermaye Piyasası Kurumları Teşkilatı (The International Organization of Securities Commissions – IOSCO), ABD’den Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (Financial Accounting Standarts Committee - FASB) ve Avrupa Komisyonu gibi kuruluşlardan da gözlemciler bulunmaktaydı. IASC, daha geniş bir yapılanmaya gittiği 2000 yılına kadar, faaliyetlerini bu ad altında sürdürmüştür.[4]

2 Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC)
IFAC’in kurulmasına 1977 yılında Almanya Münih 11.Uluslararası Muhasebe Kongresinde karar verilmiştir. 49 ülkeden 63 muhasebe örgütünün katılımıyla kurulan IFAC, eğitim, kamu ve özel kesimlerde ve bağımsız olarak çalışan uzmanlaşmış muhasebeci kuruluşların oluşturduğu uluslararası bir kurumdur.
Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği (TMUD) 1979 yılında IFAC’e kurucu üye olarak katılmıştır. 1995 yılında da TÜRMOB IFAC’e üye olmuştur.
IFAC üye ülkeler ile sürekli temas halinde, muhasebeciler için mesleki yayınlar ve meslek ahlakı ile ilgili yayınlar yapmakta, muhasebe mesleğinin kamuyu ilgilendiren yönlerinin dünya muhasebecilerine duyurulmasını sağlamakta ve dünya gelişimine ve değişimine uyum sağlayan muhasebeciliğin gelişimini, güçlü ulusal muhasebecilik örgütlerini destekleyerek sağlamaya çalışmaktadır. [5]
Bu amaçla, IFAC kendi bünyesinde teknik komiteler oluşturarak çalışmalar yapmaktadır. Söz konusu komiteler:
Uluslararası Denetim Uygulamaları Komitesi (International Auditing Practices Committee – IAPC)
-          Uyumlaştırma Komitesi (Compliance Committeee)
-          Eğitim Komitesi (Education Committee)
-          Finansal Muhasebe ve Yönetim Muhasebesi Komitesi
-          Etik Komitesi
-          Teknolojik Bilgi Komitesi
-          Kamu Sektörü Komitesi
IASC ile IFAC arasında 1982 yılında yapılan bir anlaşma ile çalışmaların koordine edilmesi kararı alınmış ve aynı zamanda tüm IFAC üyeleri IASC’ne üye olmuşlardır. Yazının yukarıdaki bölümünde de belirtildiği gibi, IFAC üyeleri muhasebede uluslararası standartların oluşumu ve gelişimine büyük katkıları olmuştur ve nitekim 2000 yılındaki yeniden yapılanmaya kadar da IASC, IFAC’in bir kolu gibi çalışmıştır.[6]
3 Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB)
Başlangıçta, Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu’nun bir kolu gibi çalışan Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi, 24 Mayıs 2000’de IFAC’in de katılımıyla Edinburg’da yapılan Genel Kurul toplantısında bağımsız bir kuruluş haline gelmiştir. Edinburg’da kabul edilen kuruluş sözleşmesine göre, yeni yapının standart belirleme organı olarak, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu oluşturulmuştur. Bu yeni yapılanma sonucu, tüm yayın ve yazışmaların IASB adına yapılmasına karar verilmiş ve böylece 2001’den itibaren IASB, IASC’nin yerini alarak standartları ve taslakları geliştirmek, yayınlamak ve Standart Yorumlama Komitesinin (IFRIC) yorumlarını onaylamak görevlerinden sorumlu olmuştur.[7]
IASC’nin tüm sorumluluklarını üstlenerek, uluslararası muhasebe standartlarını oluşturmak amacıyla, 1 Nisan 2001 tarihinde, Londra’da kurulan Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu, bağımsız ve özerk muhasebe standartları hazırlama ve yayınlama konusunda genel kabul görmüş tek otoritedir.
Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu’nun amacı, uluslararası alanda kabul görmüş sözü edilen standartları üretmektir. IASB, bazı Uluslararası Muhasebe Standartlarında değişiklikler ve düzenlemeler yapmakta, bazı Uluslararası Muhasebe Standartlarını, UFRS olarak adlandırılan Uluslararası Finansal Raporlama Standartları ile değiştirmekte ve yeni standartlar hazırlamaktadır. IASB, finansal tablolarda, şeffaf ve karşılaştırılabilir bilgiyi sağlayan,  tek ve yüksek kalitede, anlaşılabilir ve uygulanabilir, küresel muhasebe standartları geliştirmeyi amaçlamaktadır. Kurul ayrıca, ulusal muhasebe standardı belirleyicileri ile birlikte çalışarak, dünya genelinde muhasebe standartlarını birbirine yakınlaştırmayı da amaçlamaktadır. IASB, finansal raporlama standartlarını, dünyada etkin olarak uygulanabilecek nitelikte, basit ve anlaşılabilir olarak hazırlamaktadır. Ayrıca, IASB’nin en önemli görevlerinden biri de, ortaya çıkan uygulama sorunları karşısında, güncelleme ihtiyacı gerektiğinde, standartlarda gerekli görülen değişiklikleri yapmaktadır.[8]
4 Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi Vakfı (IASCF)
Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi Vakfı (International Accounting Standards Committee Foundation-IASCF), 8 Mart 2001 tarihinde kar amacı gütmeyen bir vakıf olarak kurulmuştur. Vakfın temel görevleri; Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu’nun stratejilerini ve bütçesini belirlemek ve çalışmalarını denetlemektir. Vakfın, 6 tanesi Kuzey Amerika, 6 tanesi Avrupa, 6 tanesi Asya Okyanusya bölgeleri ve 4 tanesi de coğrafi dengeyi dikkate alarak diğer bölgelerden gelen toplam 22 üyesi bulunmaktadır. Üyeler, finansal tablo hazırlayıcıları ve okuyucuları, denetçiler ve akademisyenlerden oluşmaktadır.
Dörtte üç çoğunluğu gerektiren tüzük değişikliği oylamaları hariç, kararlar basit çoğunlukla alınmaktadır. Tüm yapının organlarını ve temel görevlerini belirleyen IASCF ana tüzüğüne göre Vakfın görevleri şunlardır;[9]
-          Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu’nun stratejisini yıllık olarak gözden geçirmek,
-          Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu, Standart Yorumlama Komitesi ve Standart Danışma Konseyi üyelerini tayin etmek,
-          Tüzük değişikliklerini onaylamak,
-          IASB, IFRIC ve SAC’ın çalışma prosedürlerini belirlemek,
-          Yılda bir kere IASB’nın etkinliğini ve stratejisini gözden geçirmek,
-          Yılda bir kere IASB’nın bütçesini gözden geçirmek ve finansman yolları bulmak,
-          Muhasebe standartlarına ilişkin stratejik sorunlarla ilgilenmek,
-          IASB’nın faaliyetlerini desteklemek,
-          Uluslararası muhasebe standartlarının uygulanmasını teşvik etmek
5 Standart Danışma Konseyi (SAC)
Standart Danışma Konseyi (Standards Advisory Council-SAC), yüksek kaliteli standartlar oluşturabilmek amacıyla, IASB’nın çalışmalarından etkilenecek olan kişi ve kuruluşların görüşlerinin alındığı bir tartışma platformudur. SAC’ın üyeleri, her üç yılda bir, IASCF tarafından atanır. Konsey’in farklı coğrafi bölgelerden ve farklı fonksiyonlara sahip uzmanlardan oluşan 50 üyesi bulunmaktadır. SAC’ın temel görevi; IASB’nin gündemi, çalışma programı ve öncelikleri hakkında görüş oluşturmaktır. Bununla birlikte, oluşturulması planlanan standartlara ilişkin olarak, ilgili kişi ve kuruluşların bakış açılarını IASB’e bildirir. Standartların uygulanma aşamasında ise, IFRIC tarafından oluşturulacak yorumlar hakkında, inceleme yapar ve görüş oluşturur.[10]  
6 Uluslararası Finansal Raporlama Yorumlama Komitesi (IFRIC)
UMS/UFRS’lerin doğ­ru yorumlanması en az oluşturul­ması kadar önem taşımaktadır. Bu noktada 2001 yılında Uluslararası Finansal Raporlama Yorum Komi­tesi (International Financial Reporting Interpretations Committee) olarak yeniden yapı­landırılan, eski adıyla Standart Yo­rumlama Komitesi (Standing Interpretation Committee-SIC) devreye girmektedir.[11]
 IFRIC, IASB tarafından oluşturulan standartlarla ilgili uygulamaya yönelik yorumlar yayınlayarak, bu standartların uygulanmasında rehber görevi görmektedir. IFRIC, yorumlamaları yaparken, benzer ulusal kurullarla da işbirliği içinde çalışır. IFRIC’nin başlıca görevleri; IASB tarafından oluşturulan standartları doğru şekilde yorumlanması için, önce yorum taslaklarını kamuoyunun görüşüne sunmak, ardından da nihai yorumları IASB’nin onayına sunmaktır. Yetersiz kalan veya birbirleriyle çakışan yorumlar olması durumunda ise, bunların düzeltilmesini sağlamak da görevleri arasında yer almaktadır.[12]
IFRIC’in toplam 12 üyesi bulunmaktadır ve bu üyeler Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi Vakfı tarafından üç yıllığına atanmaktadır. IFRIC Gündem Komitesi (International Financial Reporting Interpretations Agenda Committee-IFRIC AC), IASCF’ye gündeme alacağı konularla ilgili tavsiyelerde bulunur. IFRIC, gündeme alınmasını istemediği konularla ilgili olarak da görüşlerini açıklar. Gündeme almayı kararlaştırdığı konulara ilişkin ise ulusal muhasebe standartları kurulları başta olmak üzere ilgili tüm çevreleri dikkate alarak, kamuoyunun görüşlerine sunmak üzere bir taslak yorum hazırlar. Taslağa ilişkin görüş verme süresi genellikle 60 gündür. IASB bazı durumlarda bu süreyi 30 günden az olmamak kaydıyla kısaltabilir. Kamuoyunun görüşleri alındıktan sonra taslağa son şekli verilir. Taslağın hazırlanması için, en az 9 üyenin olumlu oy vermesi gereklidir. Yorumun son halinin de IASB tarafından en az 9 oyla onaylanması şarttır.[13]



















[1] Türkot, M., 2005. Finansal muhasebede uluslararası standartlar. Yaklaşım Dergisi. 13 (148), s.40-46.
[2] Başpınar, A., 2004. Türkiye’de ve dünyada muhasebe standartlarının oluşumuna genel bir bakış. Maliye Dergisi. (146), s. 43
[3] http://www.tsrsb.org.tr/sayfa/iasb [Erişim tarihi 14 Mart 2011].
[4] http://www.tsrsb.org.tr/sayfa/iasb [Erişim tarihi 14 Mart 2011].
[5] Türkot a.g.e. s. 40-46
[6] Türkot a.g.e. s. 40-46   
[7] Oksay, S., 2005. UFRS Kurumları, Sigorta İnceleme ve Araştırma Yayınları. http://www.tsrsb.org.tr/sayfa/TMSK [Erişim tarihi 7 Nisan 2011]
[8] Oksay a.g.e. s.26
[9] Oksay a.g.e. s.30
[10] Toroslu, V.M., 2009. Dünyada ve Türkiye’de muhasebe standartlarının gelişimi. Yaklaşım Dergisi. 17 (197), s.495-513
[11] Saltoğlu, M., 2005.  Uluslararası finansal raporlamanın geleceğine yön veren gelişmeler. Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi. (7), s.100
[12] Başbilici, O., 2006. Uluslararası muhasebe standartlarına göre türev ürünlerin muhasebeleştirilmesi. Yüksek Lisans Tezi. Uludağ Üniversitesi, SBE. s.64

[13] Oksay a.g.e. s.31

Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarının Kullanılması İhtiyacı


Küreselleşme diğer meslek gruplarını etkilediği gibi iş dünyasının temel fonksiyonlarından biri olan muhasebe mesleğini de etkilemiştir. Küreselleşmeyle birlikte teknolojik gelişmeler, elektronik ticaret ve internet kullanımının artması gibi birçok neden ülkeler arasındaki sınırlar ortadan kalkmıştır. Yatırımcılar ve fon kullanıcıları para ve sermaye piyasalarının küreselleşmesiyle uluslararası alanda yatırım yapmaya ve fon temin etmeye başlamışlardır. Bu süreç finansal bilginin önemini artırmış, diğer meslek grupları gibi iş dünyasının temel fonksiyonlarından biri olan muhasebe mesleği de küreselleşmeden etkilemiştir.
Ülkelerin muhasebe uygulamalarındaki farklılıklar elde edilen mali bilginin karşılaştırılmasını zorlaştırmakta, sermaye hareketlerini engellemekte, uluslararası şirket alım-satım işlemlerinde zorluklar yaşanmasına yol açmaktadır. Bütün bu olumsuzlukların giderilmesi ise, farklı ülkelerde uygulanan farklı muhasebe ve finansal raporlama standartlarının birbirleriyle uyumlu hale getirilmesi yani tüm ülkelerde aynı muhasebe ve finansal raporlama standartlarının aynı biçimde uygulanması zorunluluğunu karşımıza çıkarmaktadır. Bu ise uluslararası kabul gören muhasebe ve finansal raporlama standartları ile mümkün olabilecektir.[1]
Bu noktada UFRS olarak bilinen Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (International Financial Reporting Standards- IFRS), dünya genelinde muhasebe standartlarını birbirine yakınlaştırarak, hazırlanan mali tabloların karşılaştırılmasına imkân vermeyi amaçlayan standartlar olarak karşımıza çıkmaktadır.  Uluslararası Finansal Raporlama Standartları uyarınca hazırlanan finansal tablolardaki bilgilerin, işletmenin mali durumunu yansıtan, anlaşılabilir, ihtiyaca uygun, güvenilir bilgiler olması amaçlanmaktadır. UFRS sayesinde, uluslararası alanda yatırımcılar, şirketlerin finansal tablolarını daha iyi anlayıp karşılaştırma imkânı bulabileceklerdir.
Uluslararası Muhasebe Standartlarını oluşturma görevi, 1973’ten 2001 yılına kadar Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi tarafından yürütülmüştür. 2001 yılından sonra ise bu görev Uluslararası Muhasebe Standartları Kuruluna devredilmiştir. IASB tarafından oluşturulan standartlar ilke bazlı olup, finansal tablo kullanıcılarına kayda alma, ölçüm, sunum ve dipnotlara ilişkin rehberlik etmektedir. Toplam 38 standart yürürlükte bulunmakta olup, çoğu tüm sektörlere uygulanacak şekilde olsa da, UFRS 4 Sigorta Sözleşmeleri, UMS 11 İnşaat Sözleşmeleri, UMS 41 Tarımsal Faaliyetler gibi sektörlere özel hazırlanan standartlarda mevcuttur.       

[1] Karacan, S., 2009. Kobi’lerde UFRS’ye uygun finansal raporlama. Kocaeli: Umuttepe Yayınları. s.4

ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARTLARI



Muhasebe sisteminden elde edilen finansal tabloların bilgi kullanıcıları için beklenen fonksiyonu yerine getirebilmesi ve işletme faaliyetlerini doğru ve güvenilir bir şekilde yansıtması, benzer olayları benzer şekilde ifade etmesi ve karşılaştırılabilinir olması için finansal işlemlerin dünya genelinde aynı muhasebe standartları kullanılarak mali tablolara yansıtılması ve ölçülmesi gerekmektedir. Bu gereklilik sonucu uygulanılan muhasebe standartlarının uluslararası normlarda genel kabul görmüş olması esastır. Dolayısıyla muhasebe standartları, muhasebe uygulamalarına yön veren ve finansal tabloların hazırlanmasına ilişkin belirli bir düzen getiren kurallar bütünü olarak tanımlanabilir.
Ekonomik küreselleşme ve teknolojik yenilikler ülkeler arasındaki sınırları ortadan kaldırmış, ekonomiler birbirine bağımlı hale gelmiş, işletmelerin uluslararası faaliyetleri gün geçtikçe artmıştır. Buna para ve sermaye piyasalarının dünya çapında entegrasyonu da eklenince kaliteli ve anlaşılabilir finansal bilgi temini zorunlu hale gelmiştir. Uluslararası farklı muhasebe ve finansal raporlama uygulamaları, uluslararası alanda açıklanması zor farklı faaliyet sonuçlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla uygulanan farklı muhasebe standartlarının yakınlaştırılması, dünya çapında genel kabul görmüş Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) setinin oluşturulması gerekliliği de bu noktada karşımıza çıkmaktadır.
Bu amaçla, 1973 yılında Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC - International Accounting Standards Committee) kurulmuştur. Komite 2000 yılına kadar 39 adet “Uluslararası Muhasebe Standardı” yayınlamış ve gelişmeler doğrultusunda önceden yayınlamış olduğu birçok standardı revize etmiştir. Yaptırım gücünün azlığı nedeniyle eleştirilere maruz kalan komite, 2000 yılında yapısını ve tüzüğünü değiştirmiş, “Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi Vakfı (IASCF)” ve “Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB)” kurulmuştur. Uluslararası düzeyde muhasebe standartlarının uyumlaştırılmasında, IASC/IASB ve IASCF büyük rol oynamaktadır.
Ülkemizde muhasebe standartlarının gelişimi öncelikli olarak devlet yönlendirmesiyle gerçekleşmiş, ekonomik ve siyasi olarak yoğun ilişki içerisinde olduğumuz ülkeler örnek alınarak ilk uygulamalar yapılmıştır. Muhasebe standartlarına ilişkin ilk çalışma 1994 yılında kurulan Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu’nun (TMUDESK) yayınlamış olduğu 19 adet standarttır. Bugün yürürlükte olmayan bu standartlar Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nun (TMSK) çalışmalarına temel teşkil etmiştir. Ayrıca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) muhasebe standartları konusunda çalışmalar yapmışlardır. Nihayetinde, ülke düzeyinde tek düzeni sağlamak adına “Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu” kurulmuştur. Kuşkusuz Türkiye’de muhasebe standartlarının gelişimi konusunda en önemli düzenlemeler Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan düzenlemelerdir.
Uluslararası muhasebe ve raporlama standartlarına ilişkin detay yazılara blogun UFRS başlıklı bölümünden ulaşabilirsiniz.

Merhaba

Açılış yazıma bloga adını veren iki kavramı açıklamakla başlamak isterim. "Finansal Raporlama".

Finans kavramının kelime anlamı sözlükte "para ve parayı temel alan araçlar ve özellikle taşınır değerleri konu edinen mesleklerin tümü." olarak tanımlanmıştır. Finans aynı zamanda, kişilerin veya kurumların maddi gelir elde etmeleri, yatırım yapmaları ve zaman içinde bu yatırımları değerlendirmeleriyle ilgili bir kavramdır. Rapor; karar almada kullanılabilecek her türlü ve her formatta bilgi, raporlama ise; karar almada kullanılabilecek her türlü bilginin çeşitli formatlarda karar alıcılara ulaştırılmasıdır.

Bu durumda Finansal Raporlama da;  Finansal konuları içeren kararların alınmasında kullanılabilecek bilgilerin karar alıcılara ulaştırılması olmaktadır.

Finansal raporlamanın iki tarafı vardır; Raporlayan ve raporlanan. Rapor statik bir yapıya sahipken raporlama bir eylem içeren dinamik bir yapıya sahiptir.

Rapor
  
Raporlama
Tesbit

Aktarma
Statik

Dinamik



Finansal raporlamanın taraflarından Raporlayan niyet odaklıyken, Raporlanan talep odaklıdır. Bir mesaj içerme özelliğine sahip Rapor, raporlayandan raporlanana aktarılan bilgi ve veri niteliğindedir.

Raporlayan 
   
Rapor
Raporlanan
Niyet Odaklı

Mesaj(Bilgi-Veri)

Talep Odaklı



Finansal raporlama işlemi önemli bir kavram olan "Finansal Tablo" kavramını ortaya çıkarmaktadır. Finansal tablolar; "muhasebe sistemi içinde kaydedilen ve toplanan bilgilerin, belirli zaman aralıklarıyla bu bilgileri kullanacak olanlara iletilmesini sağlayan araçlardır” biçiminde tanımlanmaktadır.

Bu özelliği ile finansal tablolar, kullanıcılarına işletme sonuçlarının anlaşılmasını kolaylaştıracak, zaman içinde karşılaştırmalar yapabilecek ve kullanıcılarının işletme hakkında bir yargıya varmasını sağlayacak bilgi verme aracıdır.

Finansal tablolar, muhasebe, uluslararası standartlar ve ilgili diğer konulara ilişkin çeşitli yazılar blogun temelini oluşturacaktır.

Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle herkese tekrar Merhaba...