VERGİ VE TTK

TTK, TMS VE VUK HÜKÜMLERİNE GÖRE DÖNEN VARLIKLAR HESAPLARININ ENVANTER VE DEĞERLEMESİ


Yazar:Özgür ÖZKAN*
           Tuğçe Uzun KOCAMIŞ**
E-Yaklaşım / Şubat 2012 / Sayı: 230

I- GİRİŞ
Muhasebenin en önemli amaçlarından biri bilgi kullanıcılarına ihtiyaç duyduğu bilgiyi doğru ve tam olarak üretmektir. Tablolarda yer alan bilgilerin güvenirliliğini ve gerçekliğini etkileyen birçok farklı faktörden bahsedebiliriz.
İşletmeye dahil varlık ve kaynakların değerlendirilmesinde uygulanacak değerleme ölçüleri doğrudan karı etkileyecektir. Bu nedenle, işletmenin gerçek durumunu ortaya koyabilecek değerleme ölçüleri seçilmelidir. Bu ölçüler ile vergi yasalarının emrettiği ölçüler arasında fark varsa, bu fark vergi matrahı hesaplanırken göz önüne alınarak vergi yasalarının tanımlamasına uygun mali kâra ulaşılabilir.
Çalışmamızın ikinci kısmında kısaca envanter ve değerleme kavramları açıklanmış, değerleme yöntemlerine kısaca değinilmiştir. Daha sonraki bölümlerde Dönen Varlık Kalemleri, hesapların önemlilikleri de göz önünde bulundurularak detaylı olarak Vergi Usul Kanunu (VUK), Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) ilgili maddeleri ışığında incelenmiştir.
II- ENVANTER VE DEĞERLEME
A- ENVANTER KAVRAMI
Envanter kavramı; işletmenin sahip olduğu iktisadi kıymetlerin sayılması, tartılması ve ölçülmesi suretiyle miktarların belirlenmesi ve seçilen bir değerleme ölçüsü ile değerlenerek tutarların tespit edilmesi anlamına gelir([1]).
Envanter çıkarma işlemi TTK’nın 73. maddesinde, VUK’un 186. maddesinde tanımlanmıştır.
Her iki kanun metninden hareketle bir iktisadi kıymetin envanteri([2]);
1- Miktarın belirlenmesi (sayılması, tartılması ve ölçülmesi),
2- Değerleme (TL olarak ifade edilmesi)
olmak üzere iki aşamadan oluştuğu görülmektedir.
B- DEĞERLEME
İşletmenin varlıklarının ulusal para ile ifade edilmesine değerleme işlemi denir.
Ticaret yasası gözüyle değerlendirme, işletmenin varlık ve kaynaklarında ortaya çıkabilecek değer artış ve azalışlarını saptama amacı taşır. Ticaret yasasında açıkça tanımı yapılmış bir değerleme ölçeği yoktur([3]).
VUK’ nu 261. madde’ sinde aşağıda tanımları verilen sekiz adet değerleme ölçüsü yer almaktadır([4]).
1- Maliyet Bedeli: Bir iktisadi varlığın elde edilmesi için katlanılan toplam giderleri ifade eder. Hisse senedi, stoklar, duran varlıklar maliyet bedeli ile değerlenir.
2- Borsa rayici: Bir iktisadi varlığın değerlemeden evvelki son işlem günündeki borsa işlemlerinin ortalama değeridir.
3- Tasarruf değeri: Bir iktisadi varlığın değerleme gününde sahibi için arz ettiği gerçek değerdir. Senetli alacak ve senetli borçların değerlemesinde kullanılabilir.
4- Mukayyet değer: Bir iktisadi varlığın muhasebede gösterilen hesap değeridir.
5- İtibari değer: Her türlü senet ve tahvilin üzerinde yazılı değerdir.
6- Rayiç Bedel: Bir iktisadi varlığın normal alım-satım değeridir.
7- Emsal Bedeli ve Emsal Ücreti: Değeri tespit edilemeyen bir malın emsaline göre sahip olacağı değerdir. Artıklar, hurdalar v.b. varlıkların değerlemesinde kullanılır.
8- Vergi değeri: Bina ve arazinin Emlak Vergisi Kanununun 29’uncu maddesine göre tespit edilen değeridir. Emlak Vergisi Kanununun 29. maddesi özetle aşağıdaki gibidir.
a) Arsa ve araziler için takdir komisyonlarınca takdir olunan birim değerlere göre,
b) Binalar için, bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile (a) bendinde belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak hesaplanan bedeldir.
III- DÖNEN VARLIKLAR
A- GENEL AÇIKLAMALAR
Dönen varlıklar, nakit olarak elde ve bankada tutulan varlıklarla normal en fazla bir yıl veya işletmenin normal faaliyet döneminde paraya dönüşebilecek veya kullanılıp tüketilecek varlık kalemlerinden oluşur([5]).
Dönen varlıklar aşağıdaki kalemlerden oluşur.
1- Hazır Değerler
2- Menkul Kıymetler
3- Ticari Alacaklar
4- Diğer Alacaklar
5- Stoklar
6- Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetleri
7- Gelecek Aylara Ait Gider ve Gelir Tahakkukları
8- Diğer Dönen Varlıklar
B- DÖNEN VARLIKLARA İLİŞKİN BİLANÇO İLKELERİ 
Dönen varlıkların muhasebeleştirilmesine ilişkin Genel İlke aşağıdadır([6]).
“Dönen varlıklar grubunda toplanan varlıklar bir yıl veya işletmenin normal faaliyet dönemi içinde, normal şartlar altında paraya çevrileceği veya kullanılacağı tahmin edilen varlıklardır.
Eldeki paranın serbestçe kullanılabilecek kısmı ile kullanılışı çeşitli nedenlerle veya sınırlanmış kısımlarının ayrı ayrı gösterilmesi ve ikinci gruba giren para tutarlarının dönen varlıklar arasında gösterilebilmesi için niteliğinin yukarıda belirtilen kurala uygun olması gerekir.
Alacakların ileride tahsili imkasızlaşacak kısımlarını ve değer tahsilat zararlarını karşılayacak tutarda uygun karşılıklar ayrılmalıdır. Bu karşılıklar, mali tablolarda alacaklar tutarından indirim olarak gösterilmelidir. … alacaklar ayrı ayrı belirtilmelidir.
Stokları, maliyet veya piyasa değerinden düşük olanı ile değerlemelidir. Maliyet hesaplanma usulü de ayrıca belirtilmelidir.
Önceden ödenmiş giderler, gerçekten gelecek devreye uygulanabilecek nitelikte olmalıdır.”
Dönen varlık ana grubu içinde yer alan varlık kalemleri, işletme yönetiminin çok önem verdiği bir hesap grubudur. Bunun nedeni işletmenin([7]);
- finansal başarısı,
- kaynak kullanmadaki etkenliği,
- borç ödeme yeteneği
gibi sonuçlarının bu varlık kalemlerinin baskısında olmasıdır.
Likidite esası dikkate alındığında dönen varlıklar en likit varlık kaleminden daha az likit varlık kalemine doğru sınırlanırlar([8]).
IV- HAZIR DEĞERLERİN ENVANTER VE DEĞERLEMESİ
Hazır değerler, nakit olarak elde veya bankada bulunan varlıklar ile istenildiği zaman değer kaybına uğramadan paraya çevirme imkânı bulunan varlıkları (Menkul kıymetler hariç) kapsar. Bu grup kasa, alınan çekler, bankalar, verilen çekler ve ödeme emirler(-) ve diğer hazır değer hesaplarından oluşmaktadır([9]).
A- KASA HESABININ ENVANTER VE DEĞERLEMESİ
Bu hesap işletmenin elinde bulunan ulusal ve yabancı paraların TL karşılığının izlenmesi için kullanılır. Kasa hesabı işletmenin ihtiyaçları doğrultusunda istenildiği gibi bölümlenebilir([10]).
Kasa hesabının kullanımında TL ve yabancı paralar için ayrı alt hesaplar açılması gerekmektedir. Kasa hesabının envanteri her gün sonunda yapılır([11]).
1- TL Kasasının Envanteri ve Değerlemesi
TL kasa mevcudu VUK’un 284. maddesine göre “itibari değer” ile değerlenir. İtibari değer, paranın üzerinde yazılı olan değerdir([12]).
TTK’nın değerleme ile ilgili hükümleri dikkate alındığında 75. madde çerçevesinde kasa mevcudu, işletme için haiz olduğu değerle, 462. madde çerçevesinde ise maliyet bedelini geçmeyecek bir bedelle, yani paranın üzerinde yazan değerle değerlenir. SPK Açısından da TL mevcudu itibari değerle değerlenir([13]).
TL kasasının hesabının bakiyesi ile kasada yapılan sayım sonucu bulunan nakit mevcudu aynı olmalıdır. Dönem içinde veya dönem sonunda yapılan kasa sayımında, aşağıdaki üç durumdan biri ile karşılaşılabilir([14]):
- Kasa sayımı sonucu bulunan nakit tutarı kasa hesabının bakiyesiyle aynı olabilir. (Kasanın denk olması)
- Kasada sayım sonucu bulunan nakit tutarı kasa hesabının bakiyesinden daha az olabilir. (Kasa sayım noksanlığı)
- Kasada sayım sonucu bulunan nakit tutarı kasa hesabının bakiyesinden daha fazla olabilir. (Kasa sayım fazlalığı)
Kasa sayım noksanlığı veya kasa sayım fazlalığı ile karşılaşıldığında, kasa hesabı gerçek nakit tutarı gösterecek şekilde düzeltilmelidir.
Kasada bulunan nakit, kasa bakiyesinden daha küçük ise aradaki fark “197- Sayım ve Tesellüm Noksanları” hesabının borcunda, kasada bulunan nakit kasa bakiyesinden fazla ise aradaki fark “397 Sayım ve Tesellüm Fazlalıkları” hesabının alacağına kaydedilir.
Nedeni bulunamayan kasa fazlaları bekleme süresi (10 yıl) dolduğunda, 671 Önceki Dönem Gelir ve Karları hesabına aktarılır([15]).
Konuya ilişkin örnek uygulama aşağıdadır.
Örnek 1:([16])
1- Kasa hesabının borç bakiyesi 16.400 lira, sayım sonucu bulunan kasa mevcudu 15.000 liradır.
2- Yapılan inceleme sonucu, tespit edilen noksanlığın, 1.370 liralık kısmına ödenen bir borç senedinin kayıtlara geçirilmemesinin neden olduğu anlaşılmış, bakiye tutarı nedeni bulunamamış ve küçük kabul edilerek gidere aktarılması kararlaştırılmıştır.
Yevmiye Kayıtları
- Kasa noksanının Kaydı
--------------------------------------- / -------------------------------
197 Sayım ve Tesellüm Noksanları            1.400
100 Kasa                                                             1.400
--------------------------------------- / -------------------------------
- Kasa noksanının bulunulan nedene göre düzeltme kaydı
---------------------------------------- / -------------------------------
321 Borç Senetleri                                    1.370
197 Sayım ve Tesellüm Noksanları                        1.370
---------------------------------------- / -------------------------------
- Kasa noksanının gidere devri
------------------------------------ / -------------------------------
659 Diğer Olağan Gider ve Zararlar               30
197 Sayım ve Tesellüm Noksanları                             30
------------------------------------ / -------------------------------
2- Yabancı Para Kasasının Envanteri ve Değerlemesi
Yabancı para ve yabancı para ile olan alacak ve borçların değerlenmesi VUK 280. maddede yer almaktadır. Söz konusu madde uyarınca yabancı paraların kural olarak borsa rayici ile değerlenmesi gerekir. Yabancı paranın borsa rayici yoksa değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığı’nca tespit edilir([17]).
283 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği’nde açıklandığı üzere nakit yabancı paralar için efektif alış kuru kullanılırken, nakit olmayan yabancı paralar için döviz alış kuru kullanılır. Bu şekilde değerlendirilecek yabancı paralar da, döviz olarak adlandırılan yabancı para cinsinden düzenlenen mektuplar, senetler ve diğer kıymetli evraklardır. Banka hesaplarında tutulan yabancı paralar da bir alacak niteliği gösterdiği için döviz alış kuru ile değerlenir([18]).
B- ALINAN ÇEKLER HESABININ ENVANTER VE DEĞERLEMESİ
Çek, Ticaret Kanunu’nun Kıymetli Evrak kitabının, kambiyo senetlerine ilişkin bölümünde düzenlenmiştir. Çekler, üçlü bir hukuki ilişki üzerinde kurulur. Keşideci, lehdar ve muhatap banka([19]).
Türkiye uygulamasında çek, çoğunlukla ödeme aracı değil de kredi aracı olarak kabul edilmekte ve kullanılmaktadır([20]).
VUK da çeklerin değerlemesi konusunda özel bir hüküm olmaması ile birlikte çekin bir kambiyo senedi ve bir ödeme aracı olması dönem sonu muhasebe çalışmalarında onun itibari değerle değerlendirilmesini gerekmektedir([21]).
Alınan çekler hesabına alınan vadeli çeklerin bilanço günü itibariyle vadeleri göz önünde bulundurularak uzun veya kısa vadeli senetler hesabına alınmaları gerekir.
Karşılıksız çeklerin olması durumunda “128 Şüpheli Ticari Alacaklar” hesabına aktarılır. Sermaye Piyasası Mevzuatına göre vadeli çekler hukuki özün önceliği gereği bilançonun alacak senetleri içinde gösterilmektedir. Uluslararası muhasebe standartlarına göre vadeli çekler alacak kalemleri arasında yer almalıdır.
İşletmenin elinde yabancı para üzerinden düzenlenmiş vadeli çeklerin olması durumunda bunların dönem sonu kur değerlemelerinin yapılarak ortaya çıkan olumlu ya da olumsuz kur farklarının ilgili sonuç hesaplarına aktarılması gerekmektedir.
C- BANKALAR HESABININ ENVANTER VE DEĞERLEMESİ
Bankalar hesabı, işletmenin dönem sonundaki bankalarda bulunan paralarının tutarlarını gösteren bir bilanço kalemidir. Bankalar hesabında izlenen mevduat “mukayyet değer” ile değerlendirilir([22]).
Banka hesaplarının envanteri bilanço dönemleri itibariyle bankalardan gelen hesap özetlerinin mizanla karşılaştırılması ile yapılır. Döviz tevdiat hesaplarının envanteri, yabancı para kasasında olduğu gibidir. T.C. Merkez Bankası’nın bilanço günündeki bilanço kurları kullanılır([23]).
Ticari bir işletmenin bankada bulunan vadeli mevduat hesaplarının değerleme gününde hesaplanacak faizleri de mali tablolar düzenlenirken dikkate alınmaktadır.
D- VERİLEN ÇEKLER VE ÖDEME EMİRLERİ HESABININ ENVANTER VE DEĞERLEMESİ
Verilen çekler işletmenin üçüncü kişilere çekle yapmış olduğu ödemelerden henüz bankadan çekildiğine dair bir belgenin gelmediği çeklerin izlendiği, alacak kalanı veren hesaptır([24]).
Bu hesap, bankalardan kısa süre içinde çekilmesi söz konusu olan paraları ifade ettiğinden, bankalar hesabının bir düzenleyici hesabıdır ve bankalar hesabının altında eksi olarak yer alır. Tek düzen hesap planında ileri tarihli çeklerin ve verilen ödeme emirlerinin banka tarafından ödeme yapılıncaya kadar muhatap banka hesabına alınmaması şeklindeki uygulamayı seçmiş olmasından dolayı alınan çeklerin vadeli bir borç olarak Borç Senetleri hesabına alınmalıdır([25]).
Verilen çekler itibari değerle değerlenir. Yabancı para birimi ile düzenlenmiş çekler T.C. Merkez Bankasının kurları ile değerlenir.
E- DİĞER HAZIR DEĞERLER HESABININ ENVANTER VE DEĞERLEMESİ
Hazır değerler tanımına uygun olmasına rağmen yukarıdaki hesaplara ilave edilemeyen tüm hazır değerler bu hesapta izlenir.
Diğer Hazır Değerler, bu hesapta izlenen iktisadi kıymete göre itibari (nominal) veya mukayyet (kayıtlı) değerle değerlenir([26]).
Diğer hazır değerlerin herhangi bir şekilde işletme varlıklarına katılması halinde bu hesap borçlandırılır; bunların işletme varlıklarından çıkması halinde ise bu hesap alacaklandırılır([27]).
V- MENKUL KIYMETLERİN ENVANTER VE DEĞERLEMESİ
A- GENEL AÇIKLAMALAR
Bu grup, faiz geliri veya kâr payı sağlamak veya fiyat değişmelerinden yararlanarak kârlar elde etmek amacı ile geçici bir süre elde tutulmak üzere alınan hisse senedi, tahvil, hazine bonosu, finansman bonosu, yatırım fonu katılma belgesi, kâr-zarar ortaklığı belgesi, gelir ortaklığı senedi gibi, menkul kıymetler ile bunlara ait değer azalma karşılıklarının izlenmesi amacıyla kullanılır([28]).
Sermaye Piyasası Kanunu’nun 3/b maddesinde menkul kıymetler; ortaklık ve alacaklılık sağlayan, belli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte, seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenen kıymetli evrak olarak tanımlanmıştır([29]).
B- DEĞERLEME ÖLÇÜLERİ
VUK’un 279. maddesi hükmünde, iktisadi işlemelerin aktifinde kayıtlı bulunan menkul kıymetlerin türüne göre üç ayrı değerleme ölçüsü esas alınmıştır. Bunlar alış bedeli ölçüsü, borsa rayici ölçüsü ve kıst getiri ölçüsüdür([30]).
1- Alış Bedeli Ölçüsü
İktisadi işletmelere dahil olan hisse senetleri ile fon portföylerinin en az %51’i Türkiye’ de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılım belgeleri alış bedeli ile değerlenecektir. Bununla birlikte, borsa rayiciyle değerlenmesi gereken menkul kıymetlerden, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kar ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler de alış bedeli ile değerlenecektir.
2- Borsa Rayici Ölçüsü
Borsa rayici, gerek menkul kıymetler ve kambiyo borsasına, gerekse ticaret borsasına kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin değerlemeden evvelki son muamele gününde borsadaki işlemlerin ortalama değeri olarak tanımlanmıştır. Bununla beraber, normal dalgalanmalar haricinde fiyatlarda bariz kararsızlıklar görülmesi halinde, son muamele günü yerine değerleme gününden önceki 30 gün içindeki ortalama rayici esas aldırmaya ilişkin Maliye Bakanlığı’nın yetkisi bulunmaktadır.
Uluslararası borsalarda işlem gören kıymetlerin İMKB’ de işlem görmesi halinde buradaki borsa değeri esas alınır. Aksi takdirde kıst getiri veya alış bedeli dikkate alınmalıdır.
3- Kıst Getiri Ölçüsü
Borsa rayicine göre değerlenmesi gereken menkul kıymetlerin, borsa rayicinin olmaması veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğunun anlaşılması halinde, değerlemeye esas bedel, menkul kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanacaktır.
Kıst getiri hesaplanacak menkul kıymetler genel olarak sabit bir getiriye sahip olan kıymetlerdir.
C- MENKUL KIYMETLER DEĞERLEME ESASLARI
Menkul kıymet değerleme esasları VUK 279. madde açıklanmıştır. 
Sermaye Piyasası Kanunu’na göre %10’dan fazla değer kaybeden menkul kıymetler borsa rayici ile değerlenir. Ancak, ayrılan karşılık kanunen kabul edilmeyen gider niteliğindedir([31]).
Örnek 2:
1- İşletmenin elindeki hisse senetlerinin alış değeri 15.000 lira, borsa rayici ise 12.000 liradır. Değer düşüklüğü için karşılık ayrılması uygun görülmüştür.
2- Daha sonra söz konusu hisse senetleri 17.000 liraya satılmıştır.
Yevmiye Kayıtları
-------------------------------------- / -------------------------------
654 Karşılık Giderleri                                     3.000
119 Menkul Kıymet Değer Düş. Karş.                  3.000
------------------------------------ / ---------------------------------
100 Kasa                                                    17.000
110 Hisse Senetleri                                             15.000
645 Menkul Kıymetler Satış Karlılığı                      2.000
----------------------------------- / -----------------------------------
119 Menkul Kıymet Değer Düş. Karş.           3.000
644 Konusu Kalmayan Karşılıklar                         3.000
----------------------------------- / -----------------------------------
VI- TİCARİ ALACAKLARIN ENVANTER VE DEĞERLEMESİ
A- GENEL AÇIKLAMALAR
Bir yıl içinde paraya dönüşmesi öngörülen ve işletmenin ticari ilişkisi nedeniyle ortaya çıkan senetli ve senetsiz alacaklar bu hesap grubunda gösterilir. Ticari ilişkilerden dolayı ana kuruluş, iştirak ve bağlı ortaklıklardan olan alacaklar bilanço dipnotlarında ayrıca açıklanır([32]).
Alacaklara ilişkin düzenleme alacağın çeşidine göre yapılır. Alıcılar, alacak senetleri, alacak senetleri reeskontu, verilen depozito ve teminatlar, diğer ticari alacaklar, şüpheli ticari alacaklar ve şüpheli ticari alacaklar karşılığı hesapları bu grupta yer almaktadır([33]).
B- ALACAKLARIN DEĞERLEMESİ
Alacakları değerleme konusunda karşımıza alacakların özel niteliklerinden kaynaklanan farklı değerleme ölçekleri çıkmaktadır.
1- Alacakların TTK Hükümlerine Göre Değerlemesi
Ticaret Yasası; envanter ve bilançolar açıklık ve doğruluk esaslarına göre düzenlenirken “… tahsil edilemeyen ve ihtilaflı bulunalar müstesna olmak üzere, bütün alacaklar da itibari miktarlarına göre hesap edilir.” (TTK, m. 75) hükmünü getirmiştir([34]).
TTK 75. maddede alacakların değerlemesi açısından senetli, senetsiz alacak ayırımı yapılmamıştır. Buna karşılık sermaye şirketlerinde alacak senetlerinin değerlemesinde 462. madde üst sınırı maliyet bedeli olarak belirlemiştir. Bu noktadan hareketle şahıs işletmelerinde alacak senetleri için reeskont hesaplamanın ve kayıtlara geçmenin TTK açısından mümkün olmadığını, buna karşılık sermaye şirketlerinde ise reeskont uygulamasının mümkün olduğunu söylemek mümkündür. İşletmeler şüpheli hale gelen alacakları için istedikleri oranda karşılık ayırabilirler. Tahsil kabiliyetini tamamen yitirmiş bulunan alacaklar ise TTK hükümlerine göre gider olarak yazılabilirler([35]).
2- Alacakların VUK Hükümlerine Göre Değerlemesi
VUK 281. madde uyarınca;
“Alacaklar mukayyet değerleriyle değerlenir. Vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar, değerleme gününün kıymetine irca olunabilir. Bu taktirde, senette faiz nispeti açıklanmış ise bu nispet, açıklanmamışsa Cumhuriyet Merkez Bankası’nın resmi ıskonto haddi uygulanır.”
Bu genel ölçek dışında yasa([36]);
a) Yabancı para ile olan senetli ve senetsiz alacakların borsa rayici ile (VUK, m. 280)
b) Vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacakların değerleme gününün kıymetine çevrilerek (VUK, m. 281) tasarruf değeri ile,
c) Şüpheli alacakların değerleme gününün tasarruf değeri ile (VUK, m. 323).
Değerlendirilmesi konusunda farklı ölçekler vermiştir.
a) Senetli Alacaklar
Bilanço gününde senetli alacaklar tasarruf değeriyle değerlenir ise hesaplanan reeskont bu hesapta izlenir. Bir işletme alacak senetlerini tasarruf değerle değerlemeye karar verir ise borç senetlerini de tasarruf değerle değerlemek zorundadır.
Örnek 3:([37])
Bir işletmenin 121 no.lu hesapta kayıtlı, mal satışından 30.01.2008 vadeli 10.000 TL tutarlı, senet üzerinde faiz oranı belirtilmemiş bir alacak senedi vardır.
Yevmiye Kayıtları
Yevmiye kayıtlarına geçmeden önce reeskont tutarı hesaplanacaktır.
F: 10.000 –(10.000x 360)/360+(30*0.27) = 220 TL
-------------------------------------- / -------------------------------
657 Reeskont Faiz Giderleri Hes.                      220
122 Alacak Senetleri Reeskontu Hes.                       220
-------------------------------------- / -------------------------------
Takip eden dönemin başında aşağıdaki kaydın yapılması gerekir.
-------------------------------------- / -------------------------------
122 Alacak Senetleri Reeskontu Hes.               220
647 Reeskont Faiz Gelirleri Hes.                              220
-------------------------------------- / -------------------------------
b) Şüpheli Ticari Alacaklar
VUK 322. madde uyarınca şüpheli ticari alacaklar;
“Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
1- Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar,
2- Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar,
şüpheli alacak sayılır.                       
Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme günün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara ayrılır. Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir.”
Şüpheli alacak karşılığının değerleme işleminin bir sonucu olarak değerlemenin yapıldığı yılın sonunda ayrılması gerekir. Uygulamada, ilgili yılda şüpheli alacak ayrılmayan alacaklar takip edilen yıllarda sonuç hesaplarıyla ilişkilendirilememektedir([38]). Şüpheli hale gelen alacak için ayrılan karşılıklar Şüpheli Ticari Alacaklar hesabında izlenir([39]).
c) Değersiz Alacak İşlemleri
VUK’un 322. maddesinde değersiz alacak aşağıdaki gibi açıklanmıştır([40]).
Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmayan alacaklar değersiz alacaktır. 
Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarar geçirilerek yok edilirler.
d) Vazgeçilen Alacak İşlemleri
Vazgeçilen alacaklara ilişkin yasal düzenleme VUK 324. maddede açıklanmıştır. Söz konusu kanun maddesi aşağıdadır([41]).
“Konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararlar itfa edilmediği takdirde kar hesabına naklolunur.”
Vazgeçilen alacaklar ve değersiz alacaklar için tahsiline artık imkan kalınmadığı için değerleme yapılmaz. Vadesi gelmemiş senetler değerleme gününün kıymetine çevrilirler.
e) Verilen Depozito ve Teminatlar
Verilen depozito ve teminatlar değerleme gününde mukayyet değerle değerlenir([42]).
3- Alacakların TMS Açısından Değerlendirilmesi
TMS 39 Finansal Araçlar Standardının dokuzuncu maddesinde “Muhasebeleştirme ve Ölçmeye İlişkin Tanımlar” başlığı altında geniş bir şekilde tanımladığı üzere, mal satışı sonucu doğan alacaklar Ortaklardan alacaklar, iştiraklerden alacaklar, bağlı ortaklıklardan alacaklar, personelden alacaklar, diğer çeşitli alacaklar, alacak senetleri reeskontu (-), şüpheli diğer alacaklar,şüpheli diğer alacaklar karşılığı etkin faiz oranı kullanılarak ıskonto edilmiş değerleri üzerinden finansal tablolarda gösterilmelidir(TMS 39, madde 46a)([43]).
TMS’ye göre yapılacak nakit harici alım ve satımlarda, vade farkının zorunlu olarak hesaplanması ve kaydedilmesi gerekmektedir. TMS’ nin bu uygulaması, işletmelerin gerçek durumunun bilançolar da yansıtılması içindir. Ancak standartlarda, veresiye senetli, çekli tüm alım ve satımlar için uygulamanın yapılması öngörülmektedir. Bu durum, VUK’un 281. ve 285. maddelerine aykırılık teşkil etmektedir. VUK’a göre içinde vade farkı bulunmayan senetli alacak ve borçlar için reeskont yapılamamaktadır([44]).
Şüpheli alacaklar konusunda VUK ile TMS/TFRS arasındaki farklar aşağıdaki tabloda gösterilmiştir([45]).

Açıklama
VUK
TMS/TFRS
Şüpheli Alacaklar İçin Karşılık Ayrılması
İşletme Yönetiminin Kararına Bırakılmış
Zorunlu
Karşılık Ayrılabilecek
Sadece Ticari Alacaklar,
Alacaklar
Tüm Alacaklar
Karşılık Ayırma Yöntemi
Tek Tek Değerleme Yöntemi
Tek Tek Değerleme Yöntemi veya Grup Halinde Değerleme Yöntemi 
Karşılık Ayrılması İçin Kriterler
Hukuki Takip
Tek Tek Değerleme Yöntemi İçin Objektif Delili
Grup Halinde Değerleme Yöntemi İçin Geçmiş Tecrübeler

Yine vadeli çekler için VUK’a göre reeskont yapılamamaktadır. Ayrıca, VUK’ da senetsiz alacak ve borçlara da reeskont uygulanamamaktadır.
VII- DİĞER ALACAKLAR
Bu hesap grubu; herhangi bir ticari nedene dayanmadan meydana gelmiş ve en çok bir yıl içinde tahsil edilmesi düşünülen senetli, senetsiz alacaklar ile bu gruba ait şüpheli alacak ve şüpheli alacak karşılığının izlenmesini sağlar. Ortaklardan alacaklar, iştiraklerden alacaklar, bağlı ortaklıklardan alacaklar, personelden alacaklar, diğer çeşitli alacaklar, alacak senetleri reeskontu, şüpheli diğer alacaklar, şüpheli diğer alacaklar karşılığı hesaplarından oluşmaktadır([46]).
A- DİĞER ALACAKLARIN VUK HÜKÜMLERİNE GÖRE DEĞERLEMESİ
Diğer alacakların envanteri yukarıda detaylı olarak açıklanan ticari envanter gibidir. Diğer alacaklar mukayyet değerleri ile değerlenirler.
Diğer alacak grubu içinde bulunan alacaklar dönem sonunda reeskont işlemine tabi tutulabilirler. Kanunen kabul edilmeyen gider niteliğindeki reeskont giderinin mali kazancın tespitinde ticari kazanca eklenmesi, izleyen yılda da tam tersi işlem yapılması unutulmamalıdır([47]).
B- DİĞER ALACAKLARIN TMS AÇISINDAN DEĞERLEMESİ
TMS 39 Finansal Araçlar Standardının dokuzuncu maddesinde yukarıda da belirtildiği üzere “Muhasebeleştirme ve Ölçmeye İlişkin Tanımlar” başlığı altında geniş bir şekilde tanımladığı üzere, ortaklardan alacaklar, iştiraklerden alacaklar, bağlı ortaklıklardan alacaklar, personelden alacaklar, diğer çeşitli alacaklar, alacak senetleri reeskontu (-), şüpheli diğer alacaklar,şüpheli diğer alacaklar karşılığı etkin faiz oranı kullanılarak ıskonto edilmiş değerleri üzerinden finansal tablolarda gösterilmelidir (TMS 39, madde 46a)([48]).
VIII- STOKLARIN ENVANTER VE DEĞERLEMESİ
A- GENEL AÇIKLAMALAR
Bu grup işletmenin satmak, üretimde kullanmak veya tüketmek amacıyla edindiği, ilk madde ve malzeme, yarı mamul, mamul, ticari mal (emtia), yan ürün, artık ve hurda gibi bir yıldan az bir sürede kullanılacak olan veya bir yıl içerisinde nakde çevrilebileceği düşünülen varlıklardır([49]).
Bu başlık altında aşağıdaki hesaplar raporlanır([50]):
1- İlk Madde ve Malzeme: Üretimde veya diğer faaliyetlerde kullanmak üzere işletmeden bulundurulan hammadde, yardımcı madde, işletme malzemesi, ambalaj malzemesi ve diğer malzemelerin izlendiği hesaptır([51]).
2- Yarı Mamuller: Henüz tam mamul haline gelmemiş ancak direkt ilk madde ve malzeme ile direkt işçilik ve genel üretim giderlerinden belli oranlarda pay almış, üretim aşamasındaki mamullerin izlendiği hesaptır([52]).
3- Ticari Mallar: Herhangi bir değişikliğe tabi tutulmadan satmak amacı ile işletmeye alınan ticari mallar ve benzeri kalemler bu hesapta yer alır.
4- Diğer Stoklar: Yukarıdaki stok kalemlerinin hiç birinin kapsamına alınmayan ürün, artık ve hurda gibi kalemler bu hesap grubunda yer alır.
5- Stok Değer Düşüklüğü Karşılığı (-) : Bu hesap([53]) stokların piyasa fiyatlarında düşmelerin meydana gelmesi dolayısıyla, kayıpları karşılamak üzere ayrılan karşılıkların izlendiği hesaptır.
6- Verilen Sipariş Avansları: Yurt içinden yada yurt dışından satın alınmak üzere siparişe bağlanan stoklarla ilgili olarak yapılan avans ödemelerinin izlendiği hesaptır.
Stokların değerlemesinde stok sahibi işletmenin ticaret işletmesi veya üretim işletmesi olması yürütülecek işlemler açısından önem taşır([54]).
B- STOKLARIN DEĞERLEMESİ
1- Stokların VUK Hükümlerine Göre Değerlemesi
Vergi Usul Kanunu’na göre stokların değerlemesi dört ana başlık altında ele alınmıştır. Bunlar([55]);
- Satın alınan malların değerlemesi,
- İmal edilen malların değerlemesi,
- Zirai mahsullerin ve hayvanların değerlemesi,
- Değeri düşen malların değerlemesi,
olmak üzere ayrı ayrı ele alınmıştır.
a) Satın Alınan Malların Değerlemesi
VUK’un 274. maddesine göre;
“Satın alınan veya imal edilen emtia maliyet bedeli ile değerlenir. Emtianın maliyet bedeline nazaran değerleme günündeki satış bedelleri %10 ve daha fazla bir düşüklük gösterdiği hallerde mükellef, maliyet bedeli yerine 267. maddenin ikinci sırasındaki usul hariç olmak üzere, emsal bedeli ölçüsünü tatbik edebilir. Bu hüküm 275. maddede yazılı mamuller için de uygulanabilir.”
İlgili maddede satın alınan malların değerleme ölçüsü maliyet bedeli olarak belirlenmiştir. Bu nedenle satın alınan malların maliyet bedeli tespiti VUK’un 262. maddesi uyarınca yapılacaktır.
Emtianın yurt içinden veya yurt dışından alınması durumlarına göre maliyet bedellerine giren unsurlar değişiklik göstermektedir.
- Emtianın yurt içinden alınması durumunda maliyet değeri; Alış bedeli, Taşıma giderleri, Sigorta giderleri, Alışa özel finansman giderleri, İşletmeye girinceye kadarki depolama giderleri, Alış komisyonları toplamından oluşmaktadır([56]).
- Emtianın yurt dışından alınması durumunda maliyet değeri; Mal alış bedeli, Akreditif giderleri, Taşıma giderleri, İşletmeye gelinceye kadarki depolama giderleri, Gümrük vergileri, Damga vergisi ve harçlar, Alışa özel finansman giderleri, Komisyon ve diğer gideler, Kur farkları toplamından oluşmaktadır([57]).
b) İmal Edilen Malların Değerlemesi
VUK’un 275. maddesine göre;
“İmal edilen emtianın (tam ve yarı mamul mallar) maliyet bedeli aşağıda yazılı unsurları ihtiva eder. :
1- Mamulün vücuda getirilmesinde sarf olunan iptidai ve hammaddelerin bedeli,
2- Mamule isabet eden işçilik,
3- Genel imal giderlerinden mamule düşen hisse,
4- Genel idare giderlerinden mamule düşen hisse,(bu hissenin mamulün maliyetine katılması ihtiyaridir),
5- Ambalajlı olarak piyasaya arz edilmesi zaruri olan mamullerde ambalaj malzemesinin bedeli.”
Mükellefler, imal ettikleri emtianın maliyet bedellerini yukarıdaki unsurları ihtiva etmek şartıyla diledikleri usulde tayin edebilirler.
c) Zirai Mahsullerin ve Hayvanların Değerlemesi
ca) Zirai Mahsuller
VUK’ un 275. maddesine göre; zirai mahsuller maliyet bedeli ile değerlendirilir. Mahsulleri kendi topraklarında yetiştirip ticarethanesinde satan mükellefler, civardaki emsal bedelleri baz alarak maliyetlerine intikal edeceklerdir. Emsal bedellerinin ortalama birim fiyatını en yakın Ticaret Borsası’ndan da tedarik edebilirler([58]).
cb) Hayvanlar
Zirai işletmelerdeki hayvanlar maliyet bedeli ile değerlendirilecek, maliyet bedelinin tespiti mümkün olmayan hallerde emsal bedel gözönüne alınacak ve emsal bedel de maddede yazılı esaslar dahilinde tespit edilecektir([59]).
Maliyet bedeli ile değerlenmesi mümkün olmayan canlı hayvanlar, emsal bedeli ile değerlenir. Mukayyet olmaksızın kaza mercilerinin re’sen biçtikleri değerler ile zirai kazanç ölçülerini tespit eden kararnamelerde yer alan unsurlar emsal bedeli yerine geçer. Takdir edilen bedellere mükelleflerin vergi mahkemesinde dava açma hakkı mahfuzdur. Ancak, dava açılması verginin tahakkuk ve tahsilini durdurmaz.
Emsal bedeli; ortalama fiyat esası, maliyet bedeli esası ve takdir esası ile tespit edilir. 
d) Değeri Düşen Malların Değerlemesi

Vergi Usul Kanunu’nun 278. maddesi hükmüne göre; emtianın kıymeti düşen mal olarak kabul edilebilmesi için, değer düşüklüğünün;
- Yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden meydana gelmiş olması, 
- Emtianın bozulması, çürümesi, kırılması, çatlaması, paslanması gibi haller sonucunda ortaya çıkmış olması,
- Ayrıca yukarıdaki hallere göre, meydana gelen değer kaybının önemli olması,
gerekmektedir.
2- Stokların TMS’ye Göre Değerlemesi
UMS (TMS) 2’ye göre stoklar “maliyet veya net gerçekleşebilir değerden küçük olan değer” ile değerlenmektedir. Burada, stokların maliyeti “tüm satın alma maliyetleri, dönüşüm maliyeti ve stokları bulundukları yere ve duruma getirmek için katlanılan diğer maliyetleri” ifade etmektedir (UMS-TMS 2: paragraf 9-10). UMS (TMS) 2’de belirtildiği gibi net geçekleşebilir değer ise, işin olağan seyri içinde işletmenin stoklarının satışından elde etmeyi beklediği net tutara işaret eder([60]).
Uluslararası muhasebe standartlarında kabul edilen bu değerleme yönteminin temelinde ihtiyatlılık ilkesi yaklaşımı yatmaktadır. Bu yaklaşıma göre, değerleme anında, stokların net gerçekleşebilir değeri maliyet değerinden düşükse, gerçekleşmemiş zarar muhasebeleştirilecek ve stoklar net gerçekleşebilir değer üzerinden değerlenecektir. Net gerçekleşebilir değerin maliyet değerinden büyük olması halinde gerçekleşmemiş kar muhasebeleştirilmeyecek ve stoklar maliyet değerleri üzerinden değerlenecektir([61]).
C- STOK MALİYETLERİNİ HESAPLAMA YÖNTEMLERİ
Başlıca stok değerleme yöntemlerinin işleyişi ve vergi yasaları karısındaki durumlar aşağıda açıklanacaktır([62]).
1- Maliyet Yöntemi
Stokta bulunan bir malın işletmeye giriş maliyeti ile değerlenmesi anlamındadır. Bir stok kaleminin işletmeye giriş maliyeti biliniyor ise, değerlemede öncelikle bu maliyet dikkate alınır. Ancak Gerçek maliyet bilinmiyor ise aşağıdaki yöntemlerden uygun olan seçilerek değerlemede kullanılacak birim maliyet bulunur.
2- Ortalama Maliyet Yöntemi
a) Basit Ortalama Maliyet Yöntemi: Dönem içinde satın alınan bir stok keleminin giriş fiyatları toplamı, satın alma sayısına bölünerek basit ortalamaya göre birim maliyet bulunur. Alış fiyatları ve ayrı fiyatlardan alınan mal sayısı birbirinden çok farklı olduğunda bu yöntem yanıltıcı sonuç verir.
b) Ağırlıklı Ortalama Maliyet Yöntemi: Bu yöntemde, mevcut malın değerlemesinde satın alınan veya üretim sonucu elde edilen stokların satın alım miktarları da dikkate alınarak bulunan ağırlıklı ortalamaları kullanılır.
c) Hareketli Ağırlıklı Ortalama Maliyet Yöntemi: Bu yöntemde her yeni stok girişinde sonra yeni bir ağırlıklı ortalama bulunur.
3- İlk Giren İlk Çıkar (FIFO) Yöntemi
Bu yöntem, ilk giren malın ilk çıktığı varsayımına dayanır.
4- Son Giren İlk Çıkar (LIFO) Yöntemi
Bu yöntem, son giren malın ilk çıktığı varsayımına dayanır. Bu yöntemin uygulanması 5024 sayılı yasa ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Örnek 4: [63]
Z malına ait hareketler aşağıdaki gibidir:

Tarih
Açıklama
Miktar
Birim Fiyat
Tutar
01.01.XX
D.B.S.
20
1.000
20.000
05.03.XX
Alış
40
1.200
48.000
20.05.XX
Satış
50
1.500
75.000
15.08.XX
Alış
80
1.400
112.000
06.12.XX
Satış
60
1.700
102.000


İstenenler:
Z ticari malının dönem sonu stok değerini aşağıdaki yöntemlere göre hesaplayarak, yöntemlerin brüt satış karı üzerinde etkisini gösteriniz.
1- Ağırlıklı maliyet yöntemi
2- Hareketli ağırlıklı maliyet yöntemi
3- FIFO (İlk Giren İlk Çıkar)
4- LIFO (Son Giren İlk Çıkar)
1- Maliyet Yöntemi
180.000 /140= 1.286 TL/ Birim

Ort. Birim Maliyet
D.S.S.
D.S.S. Tutarı
1.286
30
38.571


2- Hareketli Ağırlıklı Ortalama Maliyet Yöntemi



Giren
Çıkan
Kalan
Tarih
Açıklama
Miktar
Birim Fiyat
Tutar
Miktar
Birim Fiyat
Tutar
Miktar
Birim Fiyat
Tutar
01.01.XX
D.B.S.
20
1.000
20.000



20
1.000
20.000
05.03.XX
Alış
40
1.200
48.000



60
1.133
68.000
20.05.XX
Satış



50
1.133
56.667
10
1.133
11.333
15.08.XX
Alış
80
1.400
112.000



90
1.370
123.333
06.12.XX
Satış



60
1.370
82.222
30
1.370
41.111





SMM
138.889
DSS
41.111


3- İlk Giren İlk Çıkar Yöntemi (FIFO)



Giren
Çıkan
Kalan
Tarih
Açıklama
Miktar
Birim Fiyat
Tutar
Miktar
Birim Fiyat
Tutar
Miktar
Birim Fiyat
Tutar
01.01.XX
D.B.S.
20
1.000
20.000



20
1.000
20.000
05.03.XX
Alış
40
1.200
48.000

20
1.000
68.000


40
1.200
20.05.XX
Satış

20
1.000
56.000
10
1.200
12.000


30
1.200
15.08.XX
Alış
80
1.400
112.000

10
1.200
124.000


80
1.400
06.12.XX
Satış



10
1.400
82.000
0
1.200
0
06.12.XX
Satış



50

30
1.400
42.000





SMM
138.000

42.000

4- Son Giren İlk çıkar Yöntemi (LIFO)



Giren
Çıkan
Kalan
Tarih
Açıklama
Miktar
Birim Fiyat
Tutar
Miktar
Birim Fiyat
Tutar
Miktar
Birim Fiyat
Tutar
01.01.XX
D.B.S.
20
1.000
20.000



20
1.000
20.000
05.03.XX
Alış
40
1.200
48.000

20
1.000
68.000


40
1.200
20.05.XX
Satış

40
1.000
58.000
10
1.000
10.000


10
1.200
15.08.XX
Alış
80
1.400
112.000

10
1.200
124.000


80
1.400
06.12.XX
Satış



60
1.400
84.000
0
1.200
0





30
1.400
42.000





SMM
142.000

38.000


Gelir Tablosu



Ağr. Ort.
Har. Ağ.Ort.
FIFO
LIFO
Net Satışlar
177.000
177.000
177.000
177.000
Satışların Maliyeti
141.429
138.889
138.000
142.000
DBS
20.000
20.000
20.000
20.000
Alışlar
160.000
160.000
160.000
160.000
DSS
38.571
41.111
42.000
38.000
Brüt satış Karı
35.571
38.111
39.000
35.000

Seçilen stok değerleme yöntemi işletmenin brüt satış karını veya zararını etkiler. İşletme, stok değerleme yöntemini seçerken, yukarıda görülen dikkate alınır.
D- STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ(-)
Yangın, deprem, su basması gibi afetler veya kırılmak, çürümek, bozulmak, çatlamak, paslanmak, teknolojik gelişmeler ve moda değişmeleri gibi nedenlerle, stokların fiziki ve piyasa değerlerinde değer azalışları ortaya çıkabilir. VUK md. 274 çerçevesinde emsal bedelle değerlenen stoklara değer azalışlarının bulunması durumunda stok değer düşüklüğü karşılığı ayrılır. Stok değer düşüklüğü takdir komisyonu raporu ile belirlenir([64]).
Örnek 5:([65])
1- Alış değeri 5.000 lira olan ticari mallar için, takdir komisyonu raporu doğrultusunda %40 karşılık ayrılmıştır.
2- %40 karşılık ayrılan söz konusu ticari mallar 2.000 liraya çek karşılığı satılmıştır.
------------------------------------ / -------------------------------
157 Diğer Stoklar                                          5.000
153 Ticari Mallar                                                  5.000
------------------------------------ / -------------------------------
%40 Karşılık Ayrılması
------------------------------------ / -------------------------------
654 Karşılık Giderleri                                     2.000
158 Stok Değer Düşüklüğü Karşılığı (-)                  2.000
------------------------------------ / -------------------------------
621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti                   3.000
158 Stok Değer Düşüklüğü Karşılığı (-)          2.000
157 Diğer Stoklar                                                 5.000
------------------------------------ / -------------------------------
101 Alınan Çekler                                         2.360
600 Yurtiçi Satışlar                                               2.000
391 Hesaplanan KDV                                             360
------------------------------------ / -------------------------------
Dönen Varlık Hesaplarına ilişkin olarak VUK ile TMS/TFRS açısından değerleme ölçüleri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.


Açıklama
VUK
TMS/TFRS
Kasa


TL Kasa
İtibari Değer
Gerçeğe Uygun Değerleri İle
Döviz Kasa
Döviz Efektif alış Kuru
Gerçeğe Uygun Değerleri İle
Alınan Çekler


TL Cinsi Çekler
Kayıtlı Değer
Gerçeğe Uygun Değerleri İle
Yabancı Para Cinsi (*)
Döviz Alış Kuru
Gerçeğe Uygun Değerleri İle
Bankalar


TL Mevduat
Kayıtlı Değer
Gerçeğe Uygun Değerleri İle
Döviz Mevduat
Döviz Alış Kuru
Gerçeğe Uygun Değerleri İle
Diğer Hazır Değerler
Kayıtlı Değer
Gerçeğe Uygun Değerleri İle
Hisse Senetleri
Borsa Rayici-Yok- İse Alış Bedeli
Gerçeğe Uygun Değerleri İle
Özel Kesim Tahvil Bono ve Senetler
Borsa Rayici
Gerçeğe Uygun Değerleri İle
Kamu Kesim Tahvil Bono ve Senetler
Borsa Rayici Bedeli
Gerçeğe Uygun Değerleri İle
Alacaklar


TL Cinsinden Alacaklar
Tasarruf Değeri İle
Maliyet Değeri
Döviz Cinsinden Alacaklar
Döviz Alış Kuru
Maliyet Değeri
Alacak Senetleri
Tasarruf Değeri İle
Maliyet Değeri
Verilen Depozito ve Teminatlar


TL Cinsinden Verilen
Kayıtlı Değer
Maliyet Değeri
Döviz Cinsinden Verilen
Döviz Alış Kuru
Maliyet Değeri
Diğer Alacaklar


TL Cinsinden Alacaklar
Kayıtlı Değer
Maliyet Değeri
Döviz Cinsinden Alacaklar
Döviz Alış Kuru
Maliyet Değeri
Şüpheli Diğer Alacaklar
Tasarruf Değeri
Maliyet Değeri
Stoklar
Maliyet Bedeli İle
Maliyet veya Net
Gerçekleşebilenden Küçük Olan Değer

IX- SONUÇ

Finansal tabloların hazırlanma esasları sadece bir gruba değil, tüm çıkar gruplarının ihtiyacına cevap verecek şekilde düzenlenmelidir.
Firmaların seçtikleri değerleme yöntemleri şirket ile ilgilen çıkar gruplarına doğru bilginin ulaşmasında önemli bir etkendir. Özellikle dönen varlıklar şirketin likidite durumunu gösteren, bilgi veren bir gruptur.
Değerleme ölçüleri seçilirken VUK ve TMS arasındaki farlılıklar bilginin doğruluğuna yönelik bazı soru işaretleri yaratmaktadır. Taslak metin olarak hazırlanan TTK’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte var ola gelen sorunların tamamen giderilmemekle beraber azalacağı beklenmektedir.

 

(*)            Vergi Müfettişi, Muhasebe Finansman ABD. Doktora Öğrencisi
(**)        Muhasebe Finansman ABD. Doktora Öğrencisi
([1])            İbrahim LAZOL, Genel Muhasebe, Ekin Basım, Bursa, 2008,  s.327.
([2])            LAZOL, a.g.e., s.327.
([3])            Ömer LAİK, Envanter, Bilim Yayınları, Ankara, 1986, s.77.
([4])            LAZOL, a.g.e., s. 330.
([5])            Nalan AKDOĞAN-Nejat TENKER, Finansal Tablolar ve Mali Analiz Teknikleri, Lebib Yalkın Yayınları, İstanbul, Mart 1997, s. 62.
([6]             LAİK, a.g.e., s.84.
([7])            LAİK, a.g.e., s.84.
([8])            ADKOĞAN-TENKER, a.g.e., s.62.
([9])            1 No’lu Muhasebe Genel Tebliği
([10])          Bünyamin ÖZTÜRK, Dönem Sonu Envanter ve Değerleme İşlemleri, Maliye ve Hukuk Yayınları, 3. Baskı, Ankara, 2006, s. 31.
([11])          ÖZTÜRK, a.g.e., s. 32.
([12])          ÖZTÜRK, a.g.e., s.32.
([13])          ÖZTÜRK, a.g.e., s.32.
([14])          LAZOL, a.g.e., s.332.
([15])          LAZOL, a.g.e., s.334.
([16])          LAZOL, a.g.e., s.333.
([17])          ÖZTÜRK, a.g.e., s.41
([18])          ÖZTÜRK, a.g.e., s.42.
([19])          Hakan AY-Ömer ÇAKICI, Yeni Çek Yasası ve Uygulaması, Yaklaşım Yayınları, Mart, 2003, s.15.
([20])          Abitter ÖZULUCAN, “Çeklerde Reeskont İşlemlerinin Tekdüzen Muhasebe Sistemi Açısından İncelenmesi ve Vadeli Çeklerin Muhasebeleştirilmesine İlişkin Bir Örnek”, Yaklaşım, Sayı: 187, s.26.
([21])          LAİK, a.g.e., s.98.
([22])          ADKOĞAN-TENKER, a.g.e.,  s.63.
([23])          ÖZTÜRK, a.g.e., s.49.
([24])          ADKOĞAN-TENKER, a.g.e.,  s.63.
([25])          ÖZTÜRK, a.g.e., s. 55.
([26])          LAZOL, a.g.e., s. 338.
([27])          ÖZTÜRK, a.g.e., s. 57.
([28])          1 No’lu Muhasebe Genel Tebliği
([29])          Berrak ATİLLA, “Menkul Kıymetlerin Değerlemesi”, Yaklaşım, Ocak 2008, Sayı: 181, s.89.
([30])          ATİLLA, a.g.m., s.90.
([31])          LAZOL, a.g.e., s. 338.
([32])          ADKOĞAN-TENKER, a.g.e.,  s.67.
([33])          Muhasebe genel tebliğ
([34])          LAİK, a.g.e., s.117.
([35])          ÖZTÜRK, a.g.e., s.134.
([36])          LAİK, a.g.e., s.118.
([37])          Emin AKYOL, “Reeskont İşlemi ve 2007 Dönem Sonu Uygulaması”, Yaklaşım, Sayı: 182, Şubat 2008, s.40.
([38])          ÖZTÜRK, a.g.e., s.171.
([39])          Gürbüz GÖKÇEN, Genel Muhasebe, Beta Basım, İstanbul, Ekim 2007, s.274.
([40])          LAZOL, a.g.e., s.347.
([41])          LAZOL, a.g.e., S.348.
([42])          ÖZTÜRK, a.g.e., s.184.
([43])          Engin DİNÇ, “Türkiye Muhasebe Standartları ve vergi Kuralları Açısından Ticari Borç ve Ticari Alacakların Muhasebeleştirilmesi ve Değerlemesi”, Mali Çözüm Dergisi, Sayı: 90, s.79.
([44])          DİNÇ, a.g.m., s.97.
([45])          Esen, Muhsin, Vergi Usul Kanunu ve Türkiye Muhasebe Standartları Çerçevesinde Şüpheli Alacakların İncelenmesi, Mali Çözüm Dergisi, Sayı:94, s.142.
([46])          ADKOĞAN-TENKER, a.g.e., s.68.
([47])          Küçük, Sema, “Değerleme ve Dönem Sonu İşlemleri”, Yaklaşım Yayıncılık, sayı:157, Ocak 2006, s.18.
([48])          DİNÇ, a.g.m., s.79.
([49])          ÖZTÜRK, a.g.e., s.193.
([50])          ADKOĞAN-TENKER, a.g.e.,,s.70.
([51])          GÖKÇEN, a.g.e., s.279.
([52])          GÖKÇEN, a.g.e., s.279.
([53])          ADKOĞAN-TENKER, a.g.e.,,s.70.
([54]           LAİK, a.g.e. s.131.
([55])          ÖZTÜRK, a.g.e., s.196.
([56])          ÖZTÜRK, a.g.e., s. 197-198.
([57])          ÖZTÜRK, a.g.e., s. 200.
([58])          Sabri ODAK, “Zirai Kazanç, Değerlemesi ve Amortismanları”, archieve.ismmmo.org.tr/docs” (15 Ekim 2009), s.5.
([59])          Dn. 4. D.’nin, 13.01.1987 tarih ve E: 1985/5454, K: 1987/99 sayılı Kararı (Odak, Sabri, s.5.)
([60])          Volkan DEMİR-Oğuzhan BAHADIR, “UFRS (TFRS)’ deki Değerleme Ölçüleri Kapsamında Şirket Değerlemesinde Defter Değeri Yaklaşımı”, www.denetim.net/userfiles/Documents/Makaleler/Akademik, (19 Ekim 2009), s.11.
([61])          DEMİR-BAHADIR, a.g.m., s.11.
([62])          LAZOL, a.g.e., s.117.
([63])          LAZOL, a.g.e., s.350.
([64])          LAZOL, a.g.e., s.352.
([65])          LAZOL, a.g.e., s.352.