15 Ağustos 2011 Pazartesi

ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARTLARI



Muhasebe sisteminden elde edilen finansal tabloların bilgi kullanıcıları için beklenen fonksiyonu yerine getirebilmesi ve işletme faaliyetlerini doğru ve güvenilir bir şekilde yansıtması, benzer olayları benzer şekilde ifade etmesi ve karşılaştırılabilinir olması için finansal işlemlerin dünya genelinde aynı muhasebe standartları kullanılarak mali tablolara yansıtılması ve ölçülmesi gerekmektedir. Bu gereklilik sonucu uygulanılan muhasebe standartlarının uluslararası normlarda genel kabul görmüş olması esastır. Dolayısıyla muhasebe standartları, muhasebe uygulamalarına yön veren ve finansal tabloların hazırlanmasına ilişkin belirli bir düzen getiren kurallar bütünü olarak tanımlanabilir.
Ekonomik küreselleşme ve teknolojik yenilikler ülkeler arasındaki sınırları ortadan kaldırmış, ekonomiler birbirine bağımlı hale gelmiş, işletmelerin uluslararası faaliyetleri gün geçtikçe artmıştır. Buna para ve sermaye piyasalarının dünya çapında entegrasyonu da eklenince kaliteli ve anlaşılabilir finansal bilgi temini zorunlu hale gelmiştir. Uluslararası farklı muhasebe ve finansal raporlama uygulamaları, uluslararası alanda açıklanması zor farklı faaliyet sonuçlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla uygulanan farklı muhasebe standartlarının yakınlaştırılması, dünya çapında genel kabul görmüş Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) setinin oluşturulması gerekliliği de bu noktada karşımıza çıkmaktadır.
Bu amaçla, 1973 yılında Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC - International Accounting Standards Committee) kurulmuştur. Komite 2000 yılına kadar 39 adet “Uluslararası Muhasebe Standardı” yayınlamış ve gelişmeler doğrultusunda önceden yayınlamış olduğu birçok standardı revize etmiştir. Yaptırım gücünün azlığı nedeniyle eleştirilere maruz kalan komite, 2000 yılında yapısını ve tüzüğünü değiştirmiş, “Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi Vakfı (IASCF)” ve “Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB)” kurulmuştur. Uluslararası düzeyde muhasebe standartlarının uyumlaştırılmasında, IASC/IASB ve IASCF büyük rol oynamaktadır.
Ülkemizde muhasebe standartlarının gelişimi öncelikli olarak devlet yönlendirmesiyle gerçekleşmiş, ekonomik ve siyasi olarak yoğun ilişki içerisinde olduğumuz ülkeler örnek alınarak ilk uygulamalar yapılmıştır. Muhasebe standartlarına ilişkin ilk çalışma 1994 yılında kurulan Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu’nun (TMUDESK) yayınlamış olduğu 19 adet standarttır. Bugün yürürlükte olmayan bu standartlar Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nun (TMSK) çalışmalarına temel teşkil etmiştir. Ayrıca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) muhasebe standartları konusunda çalışmalar yapmışlardır. Nihayetinde, ülke düzeyinde tek düzeni sağlamak adına “Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu” kurulmuştur. Kuşkusuz Türkiye’de muhasebe standartlarının gelişimi konusunda en önemli düzenlemeler Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan düzenlemelerdir.
Uluslararası muhasebe ve raporlama standartlarına ilişkin detay yazılara blogun UFRS başlıklı bölümünden ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder